Gerçek dünyadaki dijital içeriklerin sanal dünya ile bağlantısını sağlayan akıllı cihazların en bilinen örneği olan VR teknolojisinden bahsedeceğimiz bloğumuzda, sizlerin daha iyi kavrayabilmesini sağlayacak diğer gerçeklik teknolojilerinden de söz edeceğim ve keyifli bir içerik olmasını diliyorum.
Gerçeklik algımızı kökten değiştirerek bizleri alışkın olduğumuz çerçevelerin dışına çıkaran VR, AR ve MR teknolojileri, hayatımızın yeni bir boyutta karşılık bulduğuna şahit olmamızı sağlayan son teknolojilerden. Bilim kurgu filmlerinde çokça rastladığımız o kocaman, ışık saçan sanal gerçeklik gözlüklerinin kullanımı şuan eğitim, sanat gibi birçok alanda yaygınlaşmaya başlıyor. Sanal gerçeklik yolculuğumuza tabii VR’ı tanımlayarak başlayalım. Gerçek dünyayı geçici olarak geride bırakan VR yani Virtual Reality – hatta Türkçe ismiyle sanal gerçeklik – gözlük veya başlıkları; hareket, duygu veya etkileşim ile sanal dünyada gerçeklik hissini sonuna kadar yaşatıyor. Sensör ve hareket algılama sistemleri sayesinde sanal etkileşimi gerçek dünyayla ayırt edilemez hale getiren bu sistem metaverse ortamına girişin anahtarını oluştururken; video oyunları, eğitim, sağlık, eğlence, mimari ve mühendislik gibi çok sayıda alanda kullanılıyor. Günümüz dünyasında özellikle gerçekçi simülasyonları deneyimletmek için çeşitli sektörlerde kullanılan bu ileri teknolojiye bir de AR, yani Augmented Reality eşlik ediyor. Artırılmış gerçeklik anlamı taşıyan bu kavram, gerçek dünyayla daha bağlantılı. Kullanıcıların çevresinde sanal nesneler görmesini sağlayan artırılmış gerçeklik teknolojisi VR’dan bağımsız olarak gerçek dünyada deneyimleniyor. Örneğin Bir tarih müzesini ziyaret ederken, tarihi figürlerin canlandığına tanık olabilirsiniz. Kısacası VR kullanıcıları sanal dünyalarda gezinirken tamamen gerçek dünyadan soyutlarken, AR gerçek dünyayı dijital içeriklerle zenginleştirerek kullanıcıların çevresini daha ilgi çekici ve bilgi dolu hale getiriyor. Bunlardan söz etmişken az bilinen karma gerçekliğin (MR – Mixed Reality) üzerinden de geçelim. Kullanıcılara hem gerçek dünyayı görmelerini sağlayan hem de dijital içeriklerle iletişimden geçmelerine olanak tanıyan bu teknoloji, halihazırda Microsoft HoloLens gibi başlıklarla deneyimlenebiliyor. Yapay zeka araştırmalarıma göre inşaat uygulamalarının yerleştirme talimatlarını alabilmelerine, veya mühendislerin tasarım sistemlerine ait organelleri birleştirmelerine olanak tanıyor. Bir sonraki yazıda bu gerçeklikleri biraz daha açacağız. Şimdilik görüşmek üzere. Takipte kalın…
Bir Yanıt